Doping , son yıllarda özellikle ülkemizde kullanımı son derece artışta olan, cezalar aldığımız ve cezaların kapıda olduğu bir sporcu zehridir.
Vücudun üstün kabiliyet ve üstün enerji sağlamasına yarayan uyarıcı nitelikte bir ilaçtır. Uyarıcı ve enerji verici bu ilaçları insan üstünde kullanmak oldukça tehlikeli ve ileride olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir seçimdir. Çoğu doping kullanan eski sporcuların çok ciddi hastalıklara yakalanmaları bir yana ölümle sonuçlanan bir çok vaka vardır.
Dopingin tarihçesine bakacak olursak ta ; ilk olarak 1960 Yaz Olimpiyatlarında Danimarkalı Bisikletçi Knut Enemark Jensen müsabaka esnasında bisikletten düşerek öldü. Daha sonra yapılan incelemelerde ve otopside ölüm nedeninin kullandığı dopingli ilaçlar olduğu anlaşıldı. İşte bu olay üzerine Avrupa Komisyonu 1963 yılında doping konusunu ele aldı ve ilk olarak 1964 Tokyo Olimpiyatlarında doping kontrollerine başladı.
Doping daha çok bireysel spor dallarında ki sporcular veya antrenörleri tarafından kullanılır. Takım sporlarında hemen hemen hiç görülmez. Çünkü örneğin 11 kişilik bir futbol takımında sadece orta saha oyuncusunun tek başına doping alması o müsabakanın kazanılması için yeterli olmayacaktır. Bu nedenle futbolcular böyle bir riske girmemektedir. Fakat bireysel sporlarda örneğin atletizm gibi bir spor dalında bizim ülkemizde olimpiyat birincisine 750 cumhuriyet altını gibi uçuk bir ödül verildiğinden bu sporculara doping kullanmak cazip gelmektedir.
Sporun ve olimpiyatların ruhuna aykırı olan bu davranış günümüzde WADA tarafından kontrol altına alınmaya çalışılıyor.
WADA NEDİR ?
Wada (World Anti-Doping Agency) dünya anti-doping ajansıdır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından 1999 yılında İsviçre Lozan da kurulan Wada; sporda dopinge karşı mücadeleyi koordine etmek, takip etmek amacıyla kurulmuştur. Wada, 1 Ocak 2004’ten itibaren, sporculardan alınan örneklerin gönderileceği laboratuarları seçmekte ve bu laboratuarları akredite etmeye ayrıca Yasaklı Maddeler Listesini hazırlamaya akabinde de yayımlamaya başlamıştır.
WADA tarafından her yıl güncellenen Yasaklı Maddeler ve Yöntemler Listesi, yarışma içinde ve/veya yarışma dışında hangi maddelerin ve yöntemlerin yasaklandığını gösteren listedir.
Dopingle Mücadele Kuruluşu daha önceden yaptığı plan çerçevesinde yarışma içinde ve yarışma dışında belirlediği sporculardan kan ve idrar numunesi alır. Hangi sporculara doping kontrolü yapılacağı önceden uluslararası federasyonun veya yarışma yönetiminin düzenlemelerine dayanarak belirlenir.Sporcular yarışmadan hemen sonra doping kontrolü için seçildikleri konusunda bilgilendirilirler ve numune alımı, Doping Kontrolü Uluslararası Standartları’na uygun bir şekilde gerçekleştirilir. Numuneler, güncel Yasaklı Maddeler Listesi’nde bulunan yasaklı maddelere göre analiz edilir.
Yarışma dışında kontrol ise biraz daha farklıdır.Yarışma dışında yapılan doping kontrolü, dopingle mücadele kuruluşları için daha öncelikli ve önem arz eder. Yarışma dışı doping kontrolleri, tüm sporcuların herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde kontrol edilebilmesini sağlar. Yarışma dışı doping kontrolü için, bir dopingle mücadele kuruluşu tarafından sporcu havuzunda kaydınız bulunuyorsa, ne zaman nerede olacağınıza ait bilgiyi doğru bir şekilde internet üzerinden erişilebilen ve her sporcunun kendi şifresi ile girebildiği ADAMS sistemine vermeniz istenir. Bu bilgi, genellikle üç aylık süreler için istenir. Sporcu olarak planlarınız değişirse, düzenli olarak güncelleme yapmanız gereklidir. Bu bilgi, saat saat ev adresi, çalışma programı, antrenman yerleri ve programı ve yarışma programı gibi sporcuyu bulmak için doping kontrol görevlisine yardımcı olacak detayları içerir. Dopingle Mücadele Kodu uyarınca, bu listede kayıtlı bir sporcu olarak, ne zaman nerede olacağınıza ait bilgiyi sağlamak, bir sorumluluktur. Bir Sporcunun bu şekilde doğru bilgi sağlamayı ihmal etmesi halinde, bu hareketi dopingle mücadele kural ihlali olarak düşünülebilir ve sporcunun ceza almasına neden olabilir.
Ülke olarak dopingle mücadele konusunda ilk ve en ciddi çalışmamız 2011 yılında Milli Olimpiyat Komitesi bünyesinde kurulan Dopingle Mücadele Komisyonudur. Başkanlığını Av.Türker Aslan’ın yaptığı bu komisyon kurulduktan kısa bir süre sonra yaptığı çalışmalar neticesinde Wada Kurucular Kurulu kararı ile Türkiye “Dünya Dopingle Mücadele Kuralları”na uyumlu ülkeler listesine alındı.
Sonuç olarak sadece sporcu yetiştirmek ve spora teşvik etmek her zaman spor kültürü ve olimpik ruh için yeterli olamayabiliyor. Aynı zamanda sporcularımızı eğitmeli ve onları korumalıyız. Spor yapmak sadece güce ve fiziğe dayanmaz aynı zamanda Yüce Atatürk’ün de öngördüğü gibi zeki, çevik ve ahlaklı olmayı da beraberinde getirir.