En iyisinden en kötüsüne kadar dünya üzerindeki her takımın problemleri vardır ve Beşiktaş da bu kulüplerden biri. Ligdeki diğer takımlar gibi Beşiktaş’ın da eksikleri ve sorunları var ancak Siyah Beyazlıların şampiyonluk yolundaki rakiplerinden biraz daha iyi olması ve gelen iyi sonuçlar sayesinde bu sorunlar halının altına süpürebiliyordu. Ama üst üste 2 maç kaybedilmesinin ardından problemler, süpürüldüğü yerden yavaş yavaş çıkmaya başladı. Bu yazıda da kendi gördüğüm kadarıyla Beşiktaş’ın saha içindeki sorunlarını anlatmaya çalışacağım.
1) Şenol Güneş’in Oyuna Müdaheleleri
Açıkçası burada Şenol Güneş’le ilgili çok fazla eleştiri yapma hakkına sahip olduğumu düşünmüyorum. Takımı aldığı günden bu yana taşıdığı seviye ve geçen sezon kazandığı şampiyonluk ortada. Ancak Hoca’nın da hataları olmuyor değil. Bu hatalardan birisi de oyuncu değişikliklerini geç yapması. Takım kötü bir ilk yarı oynasa bile Şenol Hoca, ikinci yarıya oyuncu değiştirerek başlamıyor. Bunun son örneğini ise Fenerbahçe maçında gördük. Tosic’in atılmasına rağmen ikinci yarıya değişiklik yapmadan başladı Beşiktaş ve Atiba’yı stopere çekti. Ancak ikinci yarının başında Sow’un direkten dönen topuyla sinyali alan Hoca, o pozisyonun sonrasında Mitrovic’i sahaya sürdü. Şenol Hoca’nın oyuncu değişikliklerini yapmakta geç kaldığı Gaziantepspor, Kasımpaşa gibi maçlarla örnekleri çoğaltabiliriz.
2) 10 Numara Eksikliği
Bu eksiklik bence bu maddeler içindeki en büyük sorun. Sosa’nın yerine alınan Talisca’nın bir 10 numaradan çok sahte 9 olması oyunu kurmadaki yükü Oğuzhan’a bıraktı. Ancak Oğuzhan, Beşiktaş taraftarının söylediği gibi bir ”maestro” değil, geçtiğimiz sezon da değildi. Geçen sezon bu takımın maestrosu Sosa’ydı ve rakip oyuncuların Arjantinli futbolcuya odaklanmasıyla Oğuzhan, top dağıtmak ve kilit pasları atmak için daha geniş bir alan buluyordu. Bu sene ise önünde onu rahatlatacak bir futbolcu olmadığı için geçen seneki performansını sergileyemiyor ve bu yönüyle zaman zaman eleştiriliyor da. Ancak bu eleştirililerin çoğunun yerinde olduğunu düşünmüyorum zira bu sezonki kadro ve oynanan futbolla Oğuzhan’dan geçen sezonki verimin beklenmesinin biraz hayalcilik olduğunu düşünüyorum.
3) Alternatif Kanat Oyuncusu Olmaması
Babel ve Quaresma’nın alternatifinin olmaması takım için önemli dezavantajlardan biri. Olcay Şahan ve Kerim Frei’nin devre arasında satılmasıyla birlikte elde sadece Aras kaldı. Ancak onun da yeterliliği büyük soru işareti, zira Ermeni futbolcu bu sezon yalnızca 1 lig maçında forma giydi. Dolayısıyla Siyah Beyazlılar sezon sonuna kadar Babel ve Quaresma’nın sağlıklı kalmasını umut etmek zorunda.
4) Oyuncuların Kolay Düdükler Beklemesi
Bu problem açıkçası sezon başından beri vardı ancak Fenerbahçe ve Karabük maçlarında düdük beklerken gol yenmesi, sorunu su yüzüne çıkardı.
Ligimizde büyük takımlara ucuz düdüklerin çalındığını biliyoruz. Ancak bu durum Beşiktaşlı bir kaç futbolcu da beklentiye dönüşmüş olacak ki, kaptırdıkları topların çoğunda hakeme bakıyorlar. Özellikle ikili mücadelelerde kendini yere atıp faul bekleyen ve bu konuda yeni ”Burak Yılmaz” olma yolunda ilerleyen Cenk Tosun’un bu huyundan vazgeçmesi, hem kendisinin hem de takımının yararına olacaktır.
5) Olsa Dert Olmasa Dert Quaresma
Açıkçası, ”İki ucu keskin bıçak” deyimi net olarak tanımlıyor Portekizliyi. Oyun tarzı, takımına hiç uygun değil ve Beşiktaş’ı sık sık bozuyor. Ayağında topu fazla tutması Beşiktaş’ın pas oyununa uymuyor, ayrıca sık sık hatalı tercihler yapması ve içe kat etmek yerine huzuru sürekli taç çizgisinde araması da takımına zarar veriyor. Ancak tüm bu kötü özelliklerinin yanı sıra, ligin en iyi orta yapan oyuncusu ve 18 lig maçında 1 gol, 9 asisti var. 5-1’lik Konyaspor ve 4-1’lik Alanyaspor maçlarını çıkartırsak ise rakamları 0 gol, 5 asiste düşüyor. Bu son iki cümlenin ise Quaresma’nın özeti olduğunu düşünüyorum. Portekizli futbolcu, gününde olduğu zaman maç kazandırabilecek bir isim ama iyi oynamadığı maçlardaki gamsız ve bencil görüntüsü takıma fazlasıyla zarar veriyor.
6) Stoper Sıkıntısı
Ara transfer döneminde Şenol Güneş de bu sıkıntıdan dem vurmuştu. Devre arasında takıma katılan isimlerle beraber stoper sayısı 6’ya çıktı ancak Marcelo dışındaki 5 isim de soru işareti. Ne Atınç, Rhodolfo, Tosic üçlüsü, ne de devre arasında takıma katılan Mitrovic ve Ersan, Şenol Güneş’in istediği ”lider savunmacı” değil ve yeterlililikleri de tartışma konusu.
Devre arasında tapılan takviyelere rağmen ligin ilk yarısında kötünün iyisi bir performans ortaya koyan Tosic’i kesmemişti Şenol Güneş, ya da diğer oyuncular yeterli olmadığı için kesememişti. Bu nedenle Sırp stoperin kırmızı kart cezasında görev alacak isimlerin performansı merak konusu olacak.
7) Aboubakar’ın Kupa Yolculuğu
Her ne kadar kaçırdığı goller sebebiyle eleştirilse de, Aboubakar’ın Beşiktaş için önemi, Kamerunlu futbolcunun Afrika Kupası nedeniyle takımdan ayrı kaldığı maçlarda daha çok ortaya çıktı. Sürekli arayan, rakip savunmayı yıpratan ve savunmanın dengesini bozan, hem kendini hem de takım arkadaşlarını sık sık pozisyona sokan oyunuyla Aboubakar, takımı için oldukça önemli.
Açıkçası Beşiktaş, Aboubakar’sız dönemi sonuç olarak o kadar da kötü atlatmadı. Ancak hem kaybedilen son iki maçta, hem de Osmanlıspor maçında Aboubakar’ın yokluğunu hissettiler. Osmanlı deplasmanında ilk 80 dakika pozisyona dahi girmekte zorlanan ve Talisca’nın bireysel becerisiyle 3 puanı kapan Beşiktaş, kupadaki Fenerbahçe maçında da pozisyona girmekte zorlandı. Hatırlanacağı üzere ligde oynanan Fenerbahçe maçında da Aboubakar yedek kulübesindeydi ve oyuna girip takıma hareketlilik kazandırana dek doğru düzgün hücuma bile çıkamamıştı Siyah Beyazlılar. Aynı şekilde Karabük karşısında da gol fırsatı yaratmakta güçlük çeken Beşiktaş’ın tek golünü, 73’te oyuna giren Aboubakar atmıştı.
8) Günah Keçisi İlan Edilen Futbolcular
Her takımın her döneminde vardır ağzıyla kuş tutsa yaranamayacak isimler. Beşiktaş’ta ise takımdan ayrılana kadar Olcay Şahan, takımın adeta günah keçisiydi. Savunmaya yardımı, topsuz koşularıyla hem rakibin dengesini bozan hem de bekine alan açan yapısı, ve 4.5 sezonda 58 gole doğrudan katkı yapmasına rağmen Beşiktaş taraftarının büyük bölümü Olcay Şahan’dan hazetmedi ve onun hep olumsuz yönlerine odaklandı.
Olcay’ın devre arasında Trabzonspor’a transfer olmasının ardından yeni kurban olma yolunda ilerleyen isim ise Cenk Tosun. Attığı 15 golle ligin gol kralı olmasına rağmen takımın en çok eleştirilen isimlerinin başında geliyor Cenk. Bunun nedeni de taraftarın Cenk’ten her şeyi beklemesi. Tipik bir ceza sahası içi golcüsü olmasına rağmen, takım pozisyon bulmakta zorlandığında dahi topu oraya taşıyamayanlardan daha çok Cenk’i hedef tahtasında görüyoruz. Tabi ki Cenk’te suçsuz değil, onun statik oyun yapısı da takımın hücumda zorlanmasında pay sahibi ancak tüm suçu Cenk’in üstüne yıkmak da adil değil ve bu durum uzun vadede hem Cenk’e hem de takıma zarar verebilir.