Fenerbahçe Analizi | Beşiktaş 2-0 Fenerbahçe

Şampiyonlar Ligi umutlarını geçtiğimiz hafta sahasında Sivasspor’a yenilerek tüketen Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi hedefini son haftaya taşıyabilme hedefiyle çıktığı maçta Beşiktaş’a da deplasmanda yenildi. Vedat Muriqi’nin 25’inci dakikada Vida’ya yaptığı faul nedeniyle kırmızı kart görmesiyle karşılaşmanın 65 dakikasını 10 kişi oynamak zorunda kalan Sarı-Lacivertli takımın derbideki performansını iş ortağımız InStat’ın verileri eşliğinde inceleyeceğiz.

Beşiktaş analizi için buraya tıklayabilirsiniz.

Ortalama pozisyonlar

Fenerbahçe’de arkadaki beşli sakat ya da cezalı olmamaları halinde son haftalarda görmeye alışık olduğumuz şekildeydi. Altay’ın önünde Falette ve cezası biten Serdar görev yaparken, Isla’nın ayrılmasının ardından sağ beke yerleşen Dirar yine bu mevkide forma giyerken, savunmanın solunda ise Hasan Ali oynadı. Luiz Gustavo ve son haftalarda 11’de yer almasına rağmen Sivas maçında yaşadığı sakatlıktan dolayı bu karşılaşmada forma giyemeyen Tolgay’ın yokluğunda merkezde Tolga Ciğerci ve Ozan Tufan ile oynayan Fenerbahçe’de forvet arkasında ise Emre Belözoğlu oynadı. Deniz Türüç son haftalarda olduğu gibi sağ açıkta oynarken, Garry Rodrigues’ten formayı kapmış gibi görünen Ferdi Kadıoğlu da maça sol kanatta başladı.

İlk yarı

Karşılaşmanın ilk yarı ve ikinci yarısının Fenerbahçe adına gece ve gündüz kadar farklılık gösterdiğini söylemek çok yanlış olmaz. İlk 45 dakikada Vedat Muriç’in atılmasına rağmen topa ve oyuna daha hakim olan Fenerbahçe, ikinci yarının başlamasıyla beraber daha farklı bir kimliğe büründü. 11’e 11 oynanan ilk 15 dakikada topa oynama konusunda rakibine %67-33’lük üstünlük kuran Sarı-Lacivertli takım ilk yarının geri kalan böllümünü de %55-45 ile bitirmişti. Şut sayısında da ilk 15 dakikada 5-0 önde olan Fenerbahçe, takımlar soyunma odasına gittiğinde rakibinden dokuz şut fazla çekmişti (13-4).

 

Fenerbahçe’de Simon Falette maça son haftalarda olduğu gibi önündeki boş alanları değerlendirerek başlarken, takımının savunmadan çıkmaya çalıştığı pozisyonlarda önemli bir opsiyon oluşturdu. Bu pozisyonda da rakip yarı alana kadar top süren tecrübeli oyuncu boştaki takım arkadaşını iyi görüyor ve Fenerbahçe atağın devamında Beşiktaş ceza sahasına beş kişiyle girmeyi başarsa da Hasan Ali topu bu bölgeye aktaramıyor. 16 isabetli pasla Ferdi’den sonra üçüncü bölgede en fazla isabetli pas yapan Fenerbahçeli olan Hasan Ali Kaldırım, rakip ceza sahasına da bir isabetli pas gönderdi. Beşiktaş karşısında rakip ceza sahasına birden fazla isabetli pas gönderen herhangi bir Fenerbahçeli olmaması da dikkat çekici bir detay gibi görünüyor. Öte yandan sol bek Hasan Ali’nin üçüncü bölgede yaptığı 16 isabetli pasa karşın, Dirar’ın bu bölgedeki isabetlli pas sayısının 7’de kalması Faslı oyuncunun hücuma katkısının ne denli sınırlı olduğunu da ortaya koyar nitelikte bir veri gibi görünüyor.

Bu pozisyonda Beşiktaş’ın dört kişilik ön alan presinin ardından Altay’ın topu uzaklaştırmaya çalıştığını görüyoruz. Genç kalecinin Vedat’a attığı pas isabetli olsa da tercih solda önünde oldukça boş bir alan bulunan Hasan Ali olsaydı bu pozisyon daha tehlikeli bir atağa dönüşebilirdi.

Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın önde yaptığı presi zaman zaman Tolga Ciğerci’yi iki stoperinin arasına yerleştirerek aştığını gördük. Bunda Siyah-Beyazlı takımın orta sahasında görev yapan oyuncuların hücum oyuncularıyla arasındaki mesafenin fazlasıyla açılmasının neden olduğu boşluklarda oldukça etkili oldu. Fenerbahçe’nin savunmadan çıkarken orta sahadaki bir numaralı pas opsiyonu olan Tolga maçı 46/51 pas isabetiyle tamamlayarak, Falette’den sonra takımının en fazla isabetli pas yapan oyuncusu oldu.

Maçı üçüncü bölgede 13 isabetli pasla takımının bu istatistikteki en iyi üçüncü oyuncusu olarak tamamlayan Tolga, girdiği 84 aksiyonun 69’unu başarılı tamamladı.

Özellikle maçın 11’e 11 oynandığı bölümde ön alanda yaptığı presle zaman zaman rakibine zor anlar yaşatan Fenerbahçe kazandığı toplarla önemli fırsatlar yakaladı. Bu pozisyonda Atiba ve Elneny’nin birbirine oldukça yakın olmalarının da getirdiği Beşiktaş’ın kötü saha içi yerleşiminin de etkisiyle kaptırdığı topu iyi değerlendiren Sarı-Lacivertli takım çok oyuncuyla ceza sahasına girse de pozisyondan gol çıkmıyor.

Bu pozisyonda Serdar Aziz pas almak için pozisyon alan Emre’nin kendisine yanaşmasına rağmen Vedat’a uzun oynamayı tercih ediyor. Serdar’ın bu poziyondaki pası pek kaliteli olmasa da Roco’nun bireysel hatasıyla topu bir anda önünde bulan Vedat dar bir açıyla da olsa ceza sahasında topla buluşuyor ancak sonuçlandıramıyor.

Sahada kaldığı 25 dakikada Beşiktaş ceza sahasında 5’i başarılı 9 aksiyon yaşayan Vedat, bu kısıtlı süreye rağmen 90 dakika boyunca sahadaki rakip ceza sahasında en fazla aksiyona giren oyuncu oldu. Beşiktaş’ın 90 dakika oynayan golcüsü Burak Yılmaz Fenerbahçe ceza sahasında iki aksiyon yaşarken, Vedat’ın bu istatitikteki takipçisi beş aksiyonla takım arkadaşı Deniz oldu.

Fenerbahçe sezon başından bu yana olduğu gibi oyun 11’e 11 oynanırken rakibini savunmada 4-4-2 şeklinde karşıladı.

15’inci dakikada gerçekleşen bu pozisyonla yine Falette’nin önündeki boş alanı iyi kullanan Fenerbahçe atağı şutla sonlandırıyor. Falette bu pozisyonda topu doğrudan kendisi ya da Tolga aracılığıyla kendisine nispeten daha uygun pozisyonda olan Ferdi’ye aktarabilseydi atak belki daha büyük bir tehlikeye dönüşebilirdi.

 

İlk 15 dakikada rakip kaleye 5 şut atan Fenerbahçe’nin kalesine ise hiç şut çektirmediğini görüyoruz. Bu bölümde topa sahip olma konusunda da rakibine büyük üstünlük kuran Fenerbahçe, pandemi sonrasındaki dönemin en iyi ilk 15 dakikasını oynamış olabilir.

Altay’ın Burak’ın yaptığı presin de etkisiyle yakın mesafedeki Serdar’a oynamak yerine uzun vurmayı tercih ettiği bir başka pozisyon… Fenerbahçe Altay’ın bu uzun pasının ardından topun kontrolünü kaybederken, Beşiktaş’ın ilk tehlikeli atağı da pozisyonun devamında kazanılan serbest vuruşla geldi.

Günümüz futbolunda basit top kaybı yapmamak en önemli şeylerden biri ve Altay’ın Serdar’a oldukça rahat bir şekilde aktarabileceği bu pozisyonda “risk almamak adına” yaptığı bu uzun vuruşlar aslında daha büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor.

Fenerbahçe geçtiğimiz hafta yine Altay’ın “risk almamak adına” yaptığı bu uzun ve rakibe giden vuruşların birinin ardından kalesinde penaltı golü görmüştü. Keza Galatasaray maçında Onyekuru’nun aldığı penaltı da yine Altay’un uzun vurduğu rakibe giden bir topun ardından gelmişti.

Maç boyunca 40 metreyi aşan 31 pas girişiminde bulunan Fenerbahçe’de bu pasların 15’i kaleci Altay’dan geldi. Teknik heyetin bu gibi durumlarda kendine daha fazla güvenmesi ve daha soğukkanlı kalabilmesi adına genç kaleciyle konuşması belki gelecek sezon için bu probleme bir çözüm olabilir.

Fenerbahçe 19’uncu dakikada bir başka gol şansı daha yakaladı. Ferdi ilk pozisyonda Vedat’a aktaramadığı pası belki yerden göndermek yerine havadan göndermeyi seçse takım arkadaşını kaleciyle karşı karşıya bir pozisyona sokabilirdi. Atağın devamında maçın başında olduğu gibi Gökhan Gönül ile 1v1 kalan Hasan Ali, yine Emre’nin bu oyuncunun arkasına yaptığı koşuyu değerlendirmedi. Bu pozisyonda topu rakip ceza sahasına aktarmayı başaramayan Ferdi maçı 1 kilit pasla tamamlarken, üçüncü bölgede yaptığı/üçüncü bölgeye gönderdiği 20 isabetli pasla Caner Erkin’in ardından bu istatistikte maçın en iyisi oldu.

Bu pozisyonda Roco’ya rağmen etkili bir ceza sahası koşusu yapan Vedat, Ozan’ın iyi pasıyla ceza sahasında topla buluşsa da rakibine yetişen Şilili oyuncu şutu engellemeyi başarıyor. Bu pozisyonda attığı pas Ozan’ın maçta Beşiktaş ceza sahasına gönderdiği tek toptu. Öte yandan Vedat’ın sahada kaldığı 25 dakikada Beşiktaş’ın stoperleriyle 9 ikili mücadeleye girdiğini görüyoruz. Kosovalı oyuncu Roco ile girdiği 6 mücadelenin 4’ünden galip ayrılmayı başardı.

Her iki takımın da 10’ar defa rakip ceza sahasına giriş yaptığı maçta iki takımın da topa 45 saniyeden daha uzun süre sahip olduğu 6’şar sekans yaşandığını görüyoruz.

Vedat’ın 25’inci dakikada atılmasıyla önde Emre’yi tek bırakan Fenerbahçe, bu dakikanın ardından Roco-Vida ikilisine hücuma katılabilmelerine olanak oldukça geniş boş alanlar bıraktı.

10 kişi kalmasının ardından daha temkinli bir oyuna dönen Fenerbahçe, ilk yarının sonuna dek önemli fırsatlar yakalasa da bunları değerlendiremedi. Tolga bu pozisyonda topu savunma arkasına koşu yapmaya hazırlanan Ozan’ın önüne bırakabilse takım arkadaşı kaleciyle karşı karşıya kalabilirdi ama gurbetçi oyuncu bu seçeneği düşünmedi. Maçı izlerken Vedat’ın kırmızı kartının ardından bu tarz pozisyonların daha sık yaşanacağını tahmin ederek, acaba ilk yarı bitmeden Emre-Garry Rodrigues değişikliği gelir mi diye düşünmüştüm ama Tahir Karapınar bu değişikliği 67’de skor 1-0’ken yaptı.

10 kişi kalan Fenerbahçe’nin dizilişinde ilk yarının sonuna dek herhangi bir değişiklik olmadı.

Altay’ın oldukça geniş bir alanda pas almaya uygun durumdaki Tolga’ya topu aktarmaktan çekinerek, devamında Burak’ın presi sonrası uzun vurmak zorunda kaldığı bir pozisyon daha…

10 kişi kalmasına rağmen ilk yarının sonuna kadar etkili futbolunu sürdüren Fenerbahçe’de bu pozisyonda Ferdi rakibinden çok şık bir şekilde sıyrılıyor. Pozisyonun devamında Hasan Ali’nin önünde oldukça boş bir alan görüyoruz Ferdi takım arkadaşının önündeki bu boş alanı değerlendirip atacağı pasla Hasan’ı koşturabilirdi ama tercihi Ozan oldu. Ozan da pozisyonun devamında takım arkadaşını daha tehlikeli bir noktada topla buluşturma şansına sahip olsa da önündeki boş alana rağmen kaleye oldukça uzak bir noktada topla buluşan Hasan’ın şutu kornere çıktı.

İkinci yarı

Maçta iki takım da ikinci yarıya ilk yarıyı bitirdikleri 11’lerle başladı. Fenerbahçe’de orta sahanın önünde görev yapan Emre’nin savunma arkasına koşu tehdidinin olmaması nedeniyle daha çok Deniz ve Ferdi’nin koşularını değerlendirme çabası vardı. Dirar bu pozisyonda Ferdi’den aldığı şık pası Deniz’e aktarabilse Fenerbahçe önemli bir fırsat yakalayabilirdi.

Bu pozisyonda olduğu gibi maçın geri kalan bölümünde de sağ kanattan gerçekleştirdiği atakları sonuçlandırmakta zorlanan Fenerbahçe,  90 dakika boyunca sağdan 16 atak girişiminde bulundu. Bu 16 atağın sadece 1 tanesini şutla sonlandırabilen Fenerbahçe’de özellikle sağdan yaptığı bindirmelerle takımı adına önemli bir hücum seçeneği olan Mauricio Isla aranıyor gibi görünüyor.

 

Maç boyunca üçüncü bölgede yüzde 73 isabet oranıyla 11 aksiyona giren Dirar’ın topla buluştuğu bölgeler de Beşiktaş adına tehlike oluşturmaktan oldukça uzak görünüyor. Beşiktaş ceza sahasına herhangi bir pas girişiminde bulunmayan Dirar, maçı 243 Index puanıyla tamamladı.

Bu noktada ligin ilk yarısında oynanan ve Fenebrahçe’nin 3-1’lik üstünlüğüyle tamamlanan derbideki Isla’nın performansını hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum. Şilili futbolcu üçüncü bölgede yüzde 76 isabet oranıyla 25 aksiyona girerken, Beşiktaş ceza sahasında da biri golle sonuçlanan 4 isabetli pas göndermişti.

O karşılaşmada takımının üçüncü golünde asisti yapan isim olan Isla, yaptığı bindirmelerle de Beşiktaş savunmasını bir hayli zorlamış ve 330 Index puanıyla günün fark yaratan oyuncularından olmuştu.

Bu pozisyondan savunmadan çizgiye yakın kurduğu üçgenlerle çıkan Fenerbahçe yine bir şans elde ediyor ama Ozan çok uygun durumdaki Deniz yerine, çizgiden bindiren Dirar’ı tercih edince önemli olabilecek bir fırsat kaçıyor. Ozan bu pozisyonda daha iyi bir çevre kontrolüyle Beşiktaş savunmasının arkasına iyi sızan Deniz’i görebilse tecrübeli oyuncu muhtemelen genç kaleci Ersin ile karşı karşıya kalacaktı.

Final pası doğru verilse gol tehlikesine dönüşebilecek bir başka pozisyonda bu defa Ferdi, Ozan’ın önündeki boş alanı göremiyor. Atağın devamında ise Deniz’in Ozan’a pası ofsaytla sona eriyor. Tahir Karapınar’ın hemen her maç sonu ifade ettiği yaratıcılık problemi Fenerbahçe’de bu maça da yansımış gibi görünüyor.

Sarı-lacivertli takımda toplam anahtar pas sayısı maç boyunca yedide kalırken, birden fazla anahtar pas atan oyuncu olmadı. Maç 11’e 11 devam etse işler farklı olur muydu bilinmez ama belki bu noktada, derbide forma giymeyen Miha Zajc Fenerbahçe adına bir çözüm olabilirdi.

Beşiktaş’ın ilk golünde Vida, Fenerbahçe’nin ileri ucunda görev yapan Emre’nin dribbling tehdidinin olmamasının da etksiyle önündeki rahat bir şekilde önündeki boş alanı kullanırken, Ozan’ın da Lens’e oldukça uzak kaldığını görüyoruz. Atağın devamında Falette ve Hasan Ali’nin arasından ceza sahası koşusu da yapan Vida, Altay’ın da hatasıyla Boyd’dan gelen pası iyi değerlendirerek takımını öne geçiriyor.

Beşiktaş bu golün sadece 4 dakika öncesinde de benzer bir atak gerçekleştirmiş, Fenerbahçe yarı alanının ortasına kadar top süren Vida atağın devamında ceza sahası koşusu yapmış ancak topla buluşamamıştı. Bu dakikalarda skorda geriye düşmeyi beklemeden yapılacak Garry Rodrigues hamlesi belki tecrübeli oyuncunun oluşturacağı tehditle Beşiktaş’ın stoperlerinin hücuma bu denli rahat katılmasının önüne geçebilirdi.

Bu golün ardından kornerden gelen ikinci golle beraber iyice demoralize olan Fenerbahçe kalan bölümde oldukça etkisiz bir futbol oynadı ve sahadan 2-0’lık yenilgiyle ayrıldı.